Sally lives with her family in a small apartment.
Sally ailesi ile birlikte küçük bir dairede yaşıyor.
Sally has worked with children with autism.
Sally otizmli çocuklarla çalıştı.
David watched a cartoon with his children after dinner.
David akşam yemeğinden sonra çocuklarıyla bir çizgi film izledi.
Tomorrow I'll go out with friends after work.
Yarın işten sonra arkadaşlarla dışarı çıkacağım.
The manager should talk with each employee regularly.
Yönetici her çalışanla düzenli olarak konuşmalıdır.
People with a family history of Alzheimer's should talk with their doctor.
Ailesinde Alzheimer öyküsü olan kişiler doktorlarıyla konuşmalıdır.
My mother wants to live in a house with a big garden.
Annem büyük bahçeye sahip bir evde yaşamak istiyor.
That blonde girl with blue eyes is from Sweden.
Mavi gözlü sarışın kız İsveçli.
Most people with COVID-19 can recover at home.
COVID-19'lu çoğu insan evde iyileşebilir.
Most patients with hearing loss need surgery or hearing aids.
İşitme kaybı olan çoğu hasta ameliyata veya işitme cihazına ihtiyaç duyar.
The private company can hire a person with no experience and train him/her.
Özel şirket tecrübesi olmayan birini işe alıp eğitebilir.
He had a brief conversation with a woman with an Australian accent.
Avustralya aksanlı bir kadınla kısa bir konuşma yaptı.
Sally has worked with children with autism.
Sally otizmli çocuklarla çalıştı.
People with a family history of Alzheimer's should talk with their doctor.
Ailesinde Alzheimer öyküsü olan kişiler doktorlarıyla konuşmalıdır.
Strokes are usually treated with medication.
Felçler genellikle ilaçla tedavi edilir.
The boy carved his name on a tree with a knife.
Çocuk, adını bir ağaca bıçakla kazıdı.
The Christmas tree was decorated with colourful balls, lights and a golden star.
Noel ağacı renkli toplar, ışıklar ve altın bir yıldızla süslendi.