word may drift
:
kelime sürüklenebilir
word may echo
:
kelime yankılanabilir
word may emerge
:
söz söylenebilir
word may escape
:
kelime çıkabilir/kaçabilir
word may evoke
:
kelime çıkarabilir
word may express
:
kelime ifade edebilir
word may fade
:
kelime canlılığını yitirebilir
word may fail
:
kelime başarısız olabilir
word may fall
:
kelime yetersiz olabilir
word may float
:
söz dolaşabilir
word may flow
:
söz söylenebilir
word may haunt
:
söz akıldan çıkmayabilir
word may hurt
:
söz incitebilir/ zarar verebilir
word may imply
:
söz ima edebilir
word may leak
:
bilgi/haber sızabilir
word may linger
:
söz akıldan çıkmayabilir
word may mean
:
söz anlamına gelebilir
word may resonate
:
söz yankı yapabilir
word may resound
:
söz yankılanabilir
word may reverberate
:
kelime yankılanabilir
word may rhyme
:
kelime uyaklı olabilir
word may ring
:
kelime/söz çınlayabilir
word may signify
:
kelime belirtebilir
word may spread
:
söz yayılabilir
word may stick
:
söz yapışabilir
word may sting
:
söz acıtabilir
bandy word
:
ağız dalaşına girmek / tartışmak
believe word
:
söze inanmak
blurt word
:
sözü ağzından kaçırmak
borrow word
:
söz alıntı yapmak
break word
:
sözü tutmamak
bring word
:
haber göndermek/getirmek
chant word
:
konuşma yapmak
choose word
:
kelime seçmek
coin word
:
sözcük türetmek
doubt word
:
sözünden şüphe duymak
emphasize word
:
kelimeyi vurgulamak
exchange word
:
kelime değişimi
have word
:
söz sahibi olmak
hear word
:
kelimeyi duymak
keep word
:
sözünü tutmak, sözünde durmak
know word
:
kelime bilmek
make word
:
kelime yap
memorize word
:
kelime ezberlemek
misuse word
:
kelimeyi yanlış kullanmak
repeat word
:
kelimeyi tekrarlamak
send word
:
emir gönder
slur word
:
kelimeleri yuvarlamak
spread word
:
haberi/gelişmeyi yaymak
translate word
:
kelimeyi çevirmek
trust sb's word
:
birinin dediğine güvenmek
use word
:
kelime kullanmak
utter word
:
kelime dile getirmek
write word
:
yazı / kelime yazmak
abstract word
:
soyut kelime
ambiguous word
:
belirsiz kelime
angry word
:
sinirli söz
bad word
:
çirkin kelime
brave word
:
cürretkâr laf
key word
:
anahtar kelime
meaningless word
:
anlamsız konuşma
native word
:
yerel kelime
right word
:
doğru kelime
simple word
:
basit kelime
unfamiliar word
:
yabancı kelime
very word
:
tam da o kelime
well-chosen word
:
iyi seçilmiş kelime
written word
:
yazılı/yazılmış kelime
foreign word
:
yabancı sözcük
friendly word
:
dostça kelime
whispered word
:
fısıldanan kelime
spoken word
:
konuşulan kelime
Latin word
:
latince kelime
look up a word
:
(sözlükten) bir kelimeye bakmak
word may refer to
:
kelimeye başvurabilir
in the strict sense of the word
:
kelimenin tam anlamıyla
a man of his word
:
sözünün eri
value sb's words
:
birinin söylediklerine değer vermek
abide by one's word
:
sözünde durmak
word accent
:
kelime vurgusu
fighting words
:
kışkırtıcı sözler
Daha az gör