He works out every morning with his personal trainer.
Her sabah kişisel antrenörü ile spor yapıyor.
We're trying to work out a way to make the system more efficient.
Sistemi daha verimli hale getirmek için bir yol bulmaya çalışıyoruz.
They still haven't been able to work out quite what her motive was for resorting to crime.
Hâlâ onun suça başvurma amacının ne olduğunu tam olarak çözebilmiş değiller.
I couldn't work out what language our neighbours were speaking.
Komşularımızın hangi dili konuştuğunu anlayamadım.
A firm can work out the cost of production at different levels of output.
Bir firma farklı ürün seviyelerinde üretim maliyetini hesaplayabilir.
We've still not worked out how much we spent in Paris.
Paris'te ne kadar harcadığımızı hala hesaplayamadık.
Can you work out the total cost of the trip?
Gezinin toplam maliyetini hesaplayabilir misiniz?
The plan didn’t work out due to budget cuts.
Plan bütçe kesintileri nedeniyle yolunda gitmedi.