İmza töreninde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, dünyanın kuruluşundan bugüne, bilginin her zaman en önemli güç olduğunu belirterek, salt bilginin tek başına yeterli olmadığını, bilginin değere dönüştürülmesinin ülkelerin kalkınmasında başat rol olduğunu söyledi. Işık, bilgiyi hızla değere dönüştüren ve ticarileştiren ülkelerin çağın önde gelen ülkeleri olduğunu ifade etti. Işık konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Maalesef biz, bu yarışa çok geç başladık. Bilginin ticarileşmesi noktasına da hele hele uzun süre hocalar etik açıdan sorunlu alan olarak baktılar. Biz bilimi yapalım, onu sanayici ticarileştirsin. Ama dünyanın son dönemde aldığı mesafe ve Türkiye'nin bu noktada görece geri kalması bu anlayışı tümüyle değiştirdi. Bugün artık bu tartışmalar geride kaldı. Üniversitelerimiz bu noktada kendi aralarında ciddi bir yarışa girdi."
Türkiye'nin teknoloji transferine odaklandığını anlatan Işık, 2012'den itibaren TÜBİTAK'ın her bir üniversiteye 10 yıl boyunca yılda 1 milyon liralık destek vermeye başlamasını üniversiteler arasında rekabeti beraberinde getirdiğini söyledi. Bakan Işık, 2012 ve 2013 yıllarında 10'ar üniversitenin destek aldığını, bugün atılacak imzalarla da 14 üniversitenin bu desteği almaya hak kazanacağını kaydederek, "Üniversitelerde var olan güçlü alt yapının değere dönüşmesi ve ticarileşmesi, ülkenin bilgi toplumuna, ekonomimizin bilgi ekonomisine evrilmesi noktasında verilen destekler, önümüzdeki süreçte ciddi rol oynayacak" dedi.
"12 yılda önemli bir başarı hikâyesi yazdık"
Türkiye'nin son 12 yılda önemli bir başarı hikâyesi yazdığını anlatan Işık, ülkeyi ekonomide yeni bir sıçrama dönemine taşınması için kendi yüksek teknoloji ürünlerinin üretilmesi gerektiğini ifade etti.
Kamu olarak ciddi destekler verildiğini anlatan Işık, "TÜBİTAK'ın geçen yıl TEYDEB'de verdiği destek 468 milyon lira. Bu sene yetmemesini temenni ederek söylüyorum, 1,5 milyar lira nakit hibe desteğimiz var. Keşke kullansak da ek bütçe için Maliye Bakanımızdan ricada bulunsak" diye konuştu. Işık, devamla şunları söyledi:
"Benim bir fikrim var, diyen bir tekno girişimciye, 100 bin lira hibe desteğiyle başlıyoruz. İlerleme olduğunda TÜBİTAK aracığıyla 550 bin liraya kadar, yüzde 75'i hibe, desteklemeye devam ediyoruz. Bunun sonucunda üretim noktasına gelen fikir varsa onu tekno yatırımla 10 milyon liraya kadar destekliyoruz. Üretim yapan insan için uluslararası fuarlara katılma, ihracatını artırma, markalaşmasıyla ilgili ayrıca destekler veriyoruz."
Yaptıkları hesaplamalarda bir Ar-Ge projesinde herhangi bir öğretim üyesinin, ürettiği değerin ancak yüzde 54'üne kadarını alabildiğini belirten Işık, "Bu biraz motivasyonu bozuyor, bazen de projeyi olduğundan daha büyütme ihtiyacı getiriyor. Yeni bir karar aldık, YÖK, Maliye Bakanlığı ile ilgili kurumlarla görüştük. Bir Ar-Ge projesinde üretilen değerden hiçbir şekilde gelir vergisi alınmayacak, gelir vergisi kesintisini kaldıracağız, kanuni düzenleme yapacağız. Ar-Ge fonuna yüzde 5'lik kesinti olacak, döner sermayeye sadece yüzde 10'luk kesinti olacak. Üretilen 100 liralık değerin 85 lirası öğretim üyesinin cebinde kalacak. Amacımız, hocalarımızı Ar-Ge'ye daha da fazla yönlendirmek" diye konuştu.
Yapılacak tüm önerilere açık olunduğunu ifade eden Işık, "Yeter ki ülkemizi bilgi toplumuna dönüştürelim, yeter ki ekonomimizi bilgi ekonomisine dönüştürelim. Bütün bu destekler, emek ve mücadele, Türkiye'nin bilgi ekonomisine ve bilgi toplumuna ulaşması yönündeki çabalarımızdır. Bugün burada atılacak imzalar, bu hedefe ulaşmada önemli katkı sağlayacaktır" diyerek konuşmasını tamamladı.
Altunbaşak: "Öğretim üyelerine verdiğimiz proje desteğini 100 bin liradan 200 bin liraya çıkardık"
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Yücel Altunbaşak da yaptığı sunumda, geçen yıl 100 bin lira olarak uygulanan, öğretim üyelerine her bir proje için verilecek destek miktarını, bu yıl 200 bin liraya çıkardıklarını söyledi.
Kurum hissesi oranlarının yeniden belirlendiğini kaydeden Altunbaşak, "Kuruluşunun ilk 10 yılı içinde olan üniversitelere yüzde 20'lik bonus verdik. Kurum hissesini ve proje performans ödülünü çok efektif olarak kullanmanızı bekliyorum" diye konuştu.
Görevlendirdikleri kişilerin, her öğretim üyesinin kapısını çaldığını anlatan Prof. Dr. Altunbaşak, "Görevlendirilen kişiler, 'Hocam senin TÜBİTAK, AB projen var mı? Sanayi de bir şey yapıyor musun? Proje oluşturman için ne yapabiliriz?' diye soruyorlar, öğretim üyelerini bilgilendiriyorlar. Her öğretim üyemizin bir TÜBİTAK projesi olması lazım. TTO'ların öyle bir hedefi olmalı" ifadelerini kullandı.
"Öğretim üyeleri ARBİS'e katılmalı"
Altunbaşak, toplam Ar-Ge içindeki ticarileşmeye yönelik desteğin yüzde 2'den yüzde 10 çıkarıldığını kaydetti. Bilginin ticarileşmesine önem verdiklerini vurgulayan Altunbaşak, bundan 20 yıl sonra Türkiye'nin lider üniversitelerinin, bu alandaki lider okullardan oluşacağını dile getirdi. Araştırmaya, girişimciliğe ve yeniliğe önem veren üniversitelerin çok hızlı ilerleyeceğine işaret eden Altunbaşak, bu noktada örnek proje tekliflerinin çok önemli olduğunu vurguladı. Altunbaşak, tüm öğretim üyelerinin desteklerden haberdar olmaları için Araştırmacı Bilgi Sistemine (ARBİS) katılmaları gerektiğini belirtti.
Konuşmaların ardından TÜBİTAK Başkanı Altunbaşak ile 14 üniversite rektörü, Teknoloji Transfer Ofislerinin Desteklenmesi Sözleşmesini imzaladı. Daha sonra toplu fotoğraf çektirildi.
Desteklenmesine karar verilen üniversiteler, Ankara, Akdeniz, Atılım, Çankaya, Fırat, Gebze Teknik, Kadir Has, Mersin, Okan, Osmangazi, Pamukkale, Sakarya, TOBB ETÜ ve Trakya Üniversiteleridir.
KAYNAK: TÜBİTAK