Son yıllarda yurt dışında üniversite okumak için yakın ülkeleri tercih eden öğrenciler için yeni şartlar getirildi. Özellikle sağlık bilimleri (tıp doktorluğu, diş hekimliği, eczacılık vb.) hukuk ve mühendislik başta olmak üzere çeşitli alanlarda verilen eğitimlerin kalitesi de sık sık eleştiri konusu oldu. YÖK ise bu duruma el atarak, yurt dışında okumak isteyen öğrencilere yeni şartlar getirdi. 12 Şubat tarihli YÖK Genel Kurulu’nda alınan kararla orta öğrenimini Türkiye’de tamamlayan ve eğitime başladığı yıl CWTS Leiden Ranking, Academic Ranking of World Universities (Shanghai) ve University Ranking by Academic Performance (URAP) tarafından yapılan dünya üniversite sıralamalarında ilk 500 üniversite içerisine giren üniversiteler dışında kalan yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarında eğitim almak isteyenlerden, mezuniyet sonrası denklik işlemlerinde şu ön koşullar aranacak:
- 2015-2016 eğitim-öğretim yılından itibaren, eğitime başlayacakları yıl, ÖSYM tarafından yapılan YGS ve LYS’ye girmiş olmaları,
- Tıp doktorluğu alanındaki sıralamada ilk 40 bin, hukuk alanında ise ilk 150 bin içinde yer almaları,
- ÖSYS Kılavuzunda yer alan tıp ve hukuk dışındaki diğer alanlarda en az, Türkiye’deki yüksek öğretim kurumları bünyesindeki programlara yerleşen en son öğrencinin almış olduğu puanı almaları,
- ÖSYS Kılavuzunda yer almayan alanlarda eğitim alacakların ise ön lisans programları için herhangi bir puan türünde en az 140, lisans programları için herhangi bir puan türünde en az 180 puan almaları gerekecek.
YÖK’ten yapılan açıklamada kararın gerekçesi şöyle açıklandı:
“Bu alanlarda Türkiye’de hiçbir yüksek öğretim kurumuna yerleşemeyen hatta ÖSYM tarafından yapılan merkezi sınavlara bile girmeyen bazı öğrencilerin, “giriş koşulu aramayan” yurt dışındaki bazı üniversitelere rahatlıkla kaydolabilmeleri de sürekli eleştiriliyor. Diğer taraftan kurulumuza, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bu öğrencilerin o ülkenin dilini bilmeleri ve derslere devam etmeleri şartı aranmadan sadece sınavlara alındıkları, derslerin bazen tercüme yoluyla bazen de Türkiye’den getirilmiş, öğretim elemanı vasfı olmayan kişilerle sürdürüldüğü” yönünde yoğun şikâyetler geliyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerimiz, elbette yurtdışında eğitim alma hakkına sahiptirler ve günümüzün yükseköğretim anlayışında bu konuda herhangi bir sınırlama koymak düşünülemez. Burada söz konusu olan, bazı ülkelerde, o ülkenin kendi mevzuatı çerçevesinde kurulan ve devam şartı aranmayan üniversitelere reklamlarla Türkiye’den “toplu halde götürülen, kaydettirilen” ve mezuniyet sonrası ülkemizde, “sağlık, yargı ve mühendislik” gibi alanlarda meslek icra edecek öğrencilerin eğitim-öğretimlerinin niteliğidir. Kurulumuz, sadece Türkiye’de yükseköğrenim görmek isteyen öğrencilerin değil, aynı zamanda yurtdışında eğitim görmek isteyen öğrencilerin de gereken nitelikte eğitim görme haklarını gözetmek ve korumakla yükümlüdür.”
KAYNAK:YÖK