Bağlaç Olarak Given (that) Kullanımı

Cümlenin veya bir ifadenin geri kalanını anlamak için gerekli olan bir koşulu veya varsayımı anlatmak için kullanılan bir bağlaçtır. Bir açıklama veya argüman yapılırken dikkate alınması gereken bir durumu veya olayı anlatmak için kullanılır.

Given that bağlacı, 2021 yılında YÖKDİL Fen alanında Cloze Test’te soruldu.

Özellikle yakın zamanda bu bağlaç, YDS ve YÖKDİL'de cümle tamamlama soru tipinde hem soru kökünde hem de doğru cevap olarak karşımıza çıktı, bu yüzden önemli bağlaçlardan bir tanesi diyebiliriz.

Önemini belirtelim, 2022 yılında YÖKDİL Sosyal alanında cümle tamamlama sorularında 'given that' iki kez soruldu.

Given + noun

Given şeklinde preposition olarak kullanılabilir ki burada yanına sadece isim alabilir:

Örnek Cümle: “Given the current economic situation, we cannot afford to hire any more employees.”

Çeviri: “Mevcut ekonomik durum göz önüne alındığında, daha fazla işçi çalıştırmayı göze alamayız.”

Örnek Cümle: “Given his lack of experience, he did a good job on the project.”

Çeviri: “Deneyim eksikliği düşünüldüğünde, projede iyi bir iş çıkardı.”

Örnek Cümle: “Given the complexity of the issue, it may take some time to reach a consensus on the best course of action.”

Çeviri: “Sorunun karmaşıklığını düşünürsek, en iyi eylem planı üzerinde fikir birliğine varmak biraz zaman alabilir.”

Given that

Given + that + SVO (tam cümle)

Örnek Cümle: “Given that it's raining outside, we should bring an umbrella.”

Çeviri: “Dışarıda yağmur yağdığını düşünürsek, yanımıza şemsiye almalıyız.”

Örnek Cümle: “Given that we have limited time, we need to prioritize our tasks.”

Çeviri: “Kısıtlı zamanımız olduğu göz önüne alındığında, görevlerimize öncelik vermemiz gerekiyor.”

Örnek Cümle: “Given that the economy is improving, we can expect to see an increase in job opportunities.”

Çeviri: “Ekonominin iyileşmekte olduğunu düşünürsek, iş fırsatlarında bir artış görmeyi bekleyebiliriz.”

Given the fact that

Given + the fact that SVO (tam cümle)

Örnek Cümle: “Given the fact that she has a lot of experience in the field, we should consider her for the job.”

Çeviri: “Bu alanda çok fazla deneyime sahip olduğunu düşünürsek, onu bu iş için düşünmeliyiz.”

Örnek Cümle: “Given the fact that he's allergic to peanuts, we need to be careful about the food we serve at the party.”

Çeviri: “Yer fıstığına alerjisi olduğunu düşünürsek, partide sunduğumuz yemeklere dikkat etmemiz gerekiyor.”

Örnek Cümle: “Given the fact that the restaurant has great reviews, we decided to make a reservation.”

Çeviri: “Restoranın harika değerlendirmeleri olduğunu dikkate alarak rezervasyon yapmaya karar verdik.”

Given (that), cümlenin anlamlı olması için yerine getirilmesi gereken belirli bir koşulu belirterek, bir cümlenin iki kısmı arasında mantıksal bir bağlantı kurmaya yardımcı olan kullanışlı bir bağlaçtır. Cümlede '…yı düşünürsek | … göz önüne alındığında | … göz önüne alınırsa | …ya göre | …ya bakılırsa | …ya dikkate alınırsa' olarak çevrilebilir.