İngilizcede bazı fiillerden sonra gerund da kullanılabilir, infinitive de. Hangisinin geleceğini belirlememiz için cümlede hangi anlamda kullanıldıklarına bakmamız gerekir.
Stop + ving > daha önce gerçekleşen bir eylemin sona ermesi / bırakılması
Örnek Cümle: "I stopped eating junk food and started exercising more."
Çeviri: "Abur cubur yemeyi bıraktım ve daha çok egzersiz yapmaya başladım."
Burada fiilimsi (eating junk food) sona eriyor, artık yapmayı bırakılıyor.
Stop + to V1 > bir eylemin durdurulması veya gerçekleşmesinin engellenmesi söz konusu
Örnek Cümle: "We need to stop to buy some groceries before we go home."
Çeviri: "Eve gitmeden önce biraz yiyecek almak için durmalıyız."
Örnek Cümle: "The police stopped the car to check for any illegal substances."
Çeviri: "Polis, herhangi bir yasa dışı madde olup olmadığını kontrol etmek için arabayı durdurdu."
Forget + ving > Geçmişte yaptığımız bir işi daha sonra unutmak anlamındadır.
Örnek Cümle: "She forgot turning off the stove after cooking dinner."
Çeviri: "Akşam yemeğini pişirdikten sonra ocağı kapatmayı unutmuş."
Forget + to do > Yapmayı planladığımız ya da düşündüğümüz bir işi unutmak anlamındadır.
Örnek Cümle: "He often forgets to turn off the lights when he leaves the room."
Çeviri: "Odadan çıkarken ışıkları söndürmeyi sık sık unutur."
Remember + ving > Geçmişte yaptığımız bir işi daha sonra hatırlamak anlamındadır.
Örnek Cümle: "She couldn't remember meeting him before."
Çeviri: "Onunla daha önce tanıştığını hatırlamıyordu."
Remember + to do > Yapmayı planladığımız ya da düşündüğümüz bir işi hatırlamak anlamındadır.
Örnek Cümle: "Remember to lock the door before you leave the house."
Çeviri: "Evden çıkmadan önce kapıyı kilitlemeyi unutmayın."
Mean + ving > Bir şey anlamına gelmek, … demek anlamındadır.
Örnek Cümle: "Sometimes, doing the right thing can mean sacrificing your own happiness."
Çeviri: "Bazen doğru olanı yapmak, kendi mutluluğunuzdan fedakarlık etmek anlamına gelebilir."
Mean + to do > Bir şey kastetmek, niyet etmek anlamındadır.
Örnek Cümle: "I didn't mean to hurt your feelings with my words."
Çeviri: "Sözlerimle duygularını incitmek istemedim."
Regret + ving > Geçmişte yaptığımız veya yapmadığımız bir işten dolayı pişmanlık duymak anlamındadır.
Örnek Cümle: "She regrets quitting her job without having another offer."
Çeviri: "Başka bir teklif almadan işinden ayrıldığına pişman."
Regret + to do > Söylemek üzere olduğun bir şey için duyulan pişmanlığı ifade eder. Genellikle resmidir, İngilizcede 'tell', 'say' ve 'inform' fiilleriyle kullanılır.
Örnek Cümle: "She regrets to say that she cannot attend the party tonight."
Çeviri: "Bu akşamki partiye katılamayacağını üzülerek söylüyor."
Go on + ving > Fiilimside kullanılan eylem devam eder | devam etmek anlamındadır.
Örnek Cümle: "Despite feeling tired, he decided to go on running for a few more miles."
Çeviri: "Yorgun hissetmesine rağmen birkaç mil daha koşmaya karar verdi."
Go on + to do > Bir eylem biter, diğeri ve başka bir eylem başlar. Bu genellikle bir süreçteki bir sonraki aşamadır.
Örnek Cümle: "After graduating from college, she went on to pursue a career in medicine."
Çeviri: "Üniversiteden mezun olduktan sonra tıp alanında kariyer yapmaya devam etti."
Try + ving > Bir yöntemin yarayıp yaramayacağını anlamak, bir şeyi denemek anlamındadır.
Örnek Cümle: "He will try cooking spaghetti for the first time tonight."
Çeviri: "Bu akşam ilk defa spagetti pişirmeyi deneyecek."
Try + to do > Bir şey yapmaya çabalamak, çalışmak anlamındadır.
Örnek Cümle: "They are trying to save money for a vacation next summer."
Çeviri: "Gelecek yaz tatili için para biriktirmeye çalışıyorlar."
Dersler, uygulamalar ve platform hakkındaki sorularınızın cevaplarını anında alın!