İngilizcede “Be going to” yapısı İngilizce zamanlarla (English Verb Tenses) kullanıldığında gelecekte planlanmış bir olayı ifade etmektedir. Bu yapı, bir kip belirteci olarak kullanıldığında cümleye farklı anlamlar katar. Konuşmacının bir işi tamamlamadaki kararlığını, var olan gelişmelerden yola çıkarak meydana gelecek olan kaçınılmaz bir olayı yada o olayın sonucunu ve konuşmacının bir işi yapıp yapmama ile ilgili ısrarcılığını anlatmak için kullanılır.
Şimdiki yada geniş zamandaki (present tenses) olayları ifade ederken “going to” yapısının başındaki “be” eylemi “am/is/are” olarak çekimlenir.
Geçmiş zamanlardaki (past tenses) olayları ifade ederken ise bu yapının başındaki “be” eylemi, “was/were” olarak çekimlenir. Geçmişte yapılan bir planı, geçmişte gerçekleşmeyeceği bilinen yada sonradan gerçekleşecek olan geçmiş bir olayı ifade etmek için “was/were” going to yapısı kullanılır. Ayrıca Dolaylı anlatımda (Indirect Speech) da geçmiş zamandaki çekimlenmiş hali ile verilir.
Örnek Cümle (1): I am going to keep proposing to her until she says “Yes”.
Örnek Cümle Çeviri (1): “Evet” diyene kadar ona evlenme teklifi etmeye devam edeceğim.
Örnek Cümle (2): He is driving carelessly. He is going to have an accident soon.
Örnek Cümle Çeviri (2): Dikkatsizce araba kullanıyor. Yakında bir kaza geçirecek.
Örnek Cümle (3): You are not going to wear that shirt to school!
Örnek Cümle Çeviri (3): Okula giderken o gömleği giymeyeceksin!
Örnek Cümle (4): She was going to call me yesterday, but she didn’t. I wonder what happened.
Örnek Cümle Çeviri (4): Dün beni arayacaktı ama aramadı. Ne olduğunu merak ediyorum.
Örnek Cümle (5a): “I'm sorry but you are not going to borrow my car.” Direct Speech- /am/is/are going to
Örnek Cümle Çeviri (5a): “Üzgünüm ama arabamı ödünç alamayacaksın.”- Doğrudan Anlatım- /am/is/are going to
Örnek Cümle (5b): She said she was sorry but I wasn’t going to borrow her car.” - Indirect Speech- /was/were going to
Örnek Cümle Çeviri (5b): Üzgün olduğunu ancak arabayı ödünç alamayacağımı söyledi.- Dolaylı anlatım- / was/were going to
Örnek Cümle (6): John was going to betray Alice but luckily her friends exposed his intentions.
Örnek Cümle Çeviri (6): John, Alice’e ihanet edecekti ancak neyse ki arkadaşları onun niyetleri ortaya çıkardı.
Dersler, uygulamalar ve platform hakkındaki sorularınızın cevaplarını anında alın!