Kip Belirteçleri (Modal Auxiliaries) cümle içerisinde konuşmacının kişisel düşüncesini yansıtmak amaçlı kullanılan yapılardır. Burada önemli olan gerçekleşen eylem değil, konuşmacının o eylem üzerine yaptığı yorum yada aldığı tutumdur. Beraber kullanıldığı eyleme, olasılık, yetenek, zorunluluk, izin alma/verme ve tavsiyede bulunma gibi birden fazla anlam yükleyebilirler.
Yapısal açıdan kip belirteçleri eylemden hemen önce yer alırlar. Eylem ise genellikle yalın halde (bare infinitive) kullanılmaktadır. Geçmiş zamanda çekimlenebilen bazı kip belirteçleri (Past Modals) de bulunmaktadır. Bu kip belirteçleri, geçmiş zamanda çekimlendiklerinde, sahip oldukları anlamlardan daha farklı anlamlar üstlenebilirler. Kip belirteçleri, koşul iç tümceciklerinde (If Clauses) temel tümcecik içinde kullanılabilirler.
Örnek Cümle: You can eat these apples as long as you wash them thoroughly.
Örnek Cümle Çeviri: İyice yıkaman şartıyla bu elmaları yiyebilirsin.
Örnek Cümle: You are able to make smart decisions about your life.
Örnek cümle çeviri: Hayatınla ilgili akıllıca kararlar verebilirsin (bu yeteneğe sahipsin).
Örnek Cümle: You shouldn’t have trusted him. (Bu cümlede “shouldn’t” kip belirteci, “have+ past participle” yapısında çekimlenerek bir “past modal” örneği oluşturur.)
Örnek Cümle Çeviri: Ona güvenmemeliydin.
Örnek Cümle: You needn’t have bought me these furniture.(Bu cümlede “needn’t” kip belirteci, “have+ past participle” yapısında çekimlenerek bir “past modal” örneği oluşturur.)
Örnek Cümle Çeviri: Bana bu mobilyayı almana gerek yoktu.
Örnek Cümle: You must see the new Cats musical! It’s a masterpiece!
Örnek Cümle Çeviri: Yeni Cats müzikalini görmelisin! Tam bir başyapıt!
Örnek Cümle: You had better call the police because somebody is following us.
Örnek cümle çeviri: Polisi arasan iyi olur çünkü biri bizi takip ediyor.
Örnek Cümle: Jack was supposed to be there but he had an urgent business.
Örnek cümle çeviri: Jack burada olmalıydı ancak acil bir işi çıktı.
Yaygın olarak kullanılan Modal Auxiliaries (Kip Belirteçleri) şunlardır:
be supposed to: yükümlü olmak, beklenmek
be accustomed to: alışkın olmak
can/be able to: -ebilmek
could: -ebilirdi
will: istemek, amaçlamak
would: -ecek, -erdi
shall: emir belirtme, söz verme
may/ might: olası, -ebilir
must/ have to: -meli, -malı, gereklilik
have got to: zorunda olmak, mecbur olmak
had better: -se iyi olur
should/ought to: -meli, -malı, tavsiyede bulunma
used to: alışmak
get used to: alışmaya çalışmak
dare: cüret etmek, kalkışmak
need: gerekmek
would rather/ would sooner: tercih etmek
Dersler, uygulamalar ve platform hakkındaki sorularınızın cevaplarını anında alın!