İngilizcede Adverb of Degree (Derece Zarfı)

Adverb of Degree (Derece Zarfı) Derece zarfları, nitelediği sıfatın, eylemin ya da zarfın en üstten en alta kadar derecesini gösteren yapılardır. Günlük konuşma dilinde olduğu gibi yazı dilinde de kullanımları yaygındır. Cümle içinde derece zarfını buldurmak için “Ne kadar?” (How much?) sorusu sorulur. Bu zarflar, kullanıldıkları cümleye çokluk- azlık, bir işin ne kadarının tamamlandığı ya da tamamlanmadığı gibi anlamlar katabilir.


Örnek: The group’s concert was very impressive.

Örnek Cümle Çeviri: Grubun konseri çok etkileyiciydi.

Örnek: The guitarist has a rather unusual style.

Örnek Cümle Çeviri: Gitaristin oldukça alışılmadık bir tarzı var.

Örnek: I am too tired to go out tonight.

Örnek Cümle Çeviri: Bu akşam dışarı çıkamayacak kadar yorgunum.

Örnek: She saved almost no money last year.

Örnek Cümle Çeviri: Geçen yıl neredeyse hiç para biriktirmedi.

Örnek: You have completely misunderstood my remarks.

Örnek Cümle Çeviri: Görüşlerimi tamamen yanlış anladın.

Örnek: I could hardly stand because I was very tired.

Örnek Cümle Çeviri: Neredeyse zor ayakta durabiliyordum çünkü çok yorgundum.

Örnek: I didn’t break the glass, I merely dropped it.

Örnek Cümle Çeviri: Bardağı kırmadım, sadece düşürdüm.

Örnek: The scientists have completed roughly two dozen experiments.

Örnek Cümle Çeviri: Bilim adamları aşağı yukarı iki düzine deney tamamladı.,

Örnek: Because of the advance preparations for the storm, the homes in our area were only mildly affected.

Örnek Cümle Çeviri: Fırtınaya karşı yapılan ön hazırlıklar sayesinde, bölgemizdeki evler fırtınadan sadece biraz etkilendi.

Örnek: After the earthquake, medical supplies were urgently needed.

Örnek Cümle Çeviri: Depremden sonra, tıbbi gereçlere acilen ihtiyaç duyuldu.

Adverb of Degree (Derece zarfı) da yaygın olarak kullanılan zarflar şunlardır:

extremely: son derece, oldukça, aşırı derecede, fazlasıyla

very: çok, oldukça, bir hayli

quite: oldukça, epey, pek, hayli

rather: oldukça, epey, biraz

fairly: oldukça, epey, hayli

slightly: birazcık, azıcık

absolutely: kesinlikle, son derece, tamamen, tamamıyla, tek kelimeyle

almost: neredeyse, hemen hemen, yaklaşık olarak

completely: tamamen, tamamıyla, bütünüyle, baştan sona

considerably: bir hayli, oldukça, önemli ölçüde, epey

enough: yeteri derecede, yeteri kadar, çok

entirely: tümüyle, baştan sonra, tamamen, tamamıyla, bütünüyle

exceedingly: aşırı derecede, fazlasıyla, son derecede

greatly: büyük ölçüde, fazlasıyla, çokça, oldukça

hardly: zar zor, ancak, neredeyse hiç, güç bela

immensely: son derece, gayet, pek çok

just: yalnızca, sadece, sırf

much: epey, çok fazla, pek fazla

nearly: neredeyse, yaklaşık olarak, hemen hemen

partly: kısmen, sınırlı olarak, bir dereceye kadar, yer yer

scarcely: anca, hemen hemen hiç,neredeyse

somewhat: bir dereceye kadar, bir şekilde, kısmen, oldukça, biraz, çok az

thoroughly: etraflıca, tamamen, bütünüyle, iyice, adam akıllı, tepeden tırnağa

too: aşırı, çok fazla, gereğinden fazla, epeyce

utterly: tümüyle, tamamen, büsbütün,bütünüyle

wholly: tamamiyle, büsbütün, hepten

awfully: son derece, aşırı, ziyadesiyle, aşırı derecede

dreadfully: fazlasıyla, çok, ziyadesiyle, korkunç şekilde

horribly: aşırı bir şekilde

pretty: gayet, oldukça, bir hayli, bayağı, epey

terribly: aşırı, korkunç derecede

practically: hemen hemen, neredeyse, tam değilse bile ona çok yakın yaklaşık olarak

partially: kısmen, sınırlı olarak, bir dereceye kadar, kısmi olarak

virtually: neredeyse,hemen hemen, adeta

essentially:  gerçekten, aslında, esasında

barely: zar zor, neredeyse hiç, güç bela, çok az

merely: sadece, yalnızca, ancak

roughly: yaklaşık, kabaca, yaklaşık olarak

approximately: yaklaşık olarak, aşağı yukarı, tahminen, takribi olarak